95 Utanan kişiye pozitif yaklaşma!
===
[00:00:00]
Introduction and Welcome
---
İsmim Zeynep Aksoy. Rete hoş geldiniz. Utanç serisine devam ediyoruz bu gece. Salı ve Perşembe geceleri çoğunlukla canlı yayın olmak üzere sizinle beraberim ve ilgilendiğim konular hakkında sunum yaptığım gibi sunumun sonunda da yirmi dakikalık bir mindfulness nefes farkındalığı pratiği yaptırıyorum.
Eşim David Cornwell ile beraber yirmişer yıllık deneyimimiz var. Meditasyon, yoga, daha yeni olarak terapi, mindfulness ve bu konular hakkında kendi ilgilendiğimiz gündem olarak ilgilendiğimiz şeyleri size sunuyoruz. [00:01:00] Eşimin de Pazartesi Cuma sabahları olmak üzere Türkiye saatiyle saat yedide sabahleyin meditasyonu var, İngilizce olarak bunu sunuyor ama benimle bu meditasyonu öğrenenler bir ihtimal onunla da aynı aşamaları yapmaya devam edebilirler.
Understanding Shame's Deep Impact
---
utanç konusundan bahsederken bunun çok çok acı yaratan bir his olduğunu Diyafrag altına vurduğunu, bu da demekmiş ki en primitif tepkilerimiz devreye giriyor. Yani kaç savaştan bile daha primitif hani don, içine doğru kapan, dünyadan çekil gibi bir sinir sistemi devreye giriyor. Dolayısıyla utanç içinde olan kişiye [00:02:00] ulaşmak neredeyse imkansız oluyor.
O kişi kopmuş artık iletişim kurmaktan gözlerini de çekiyor, beden duruşu da değişik ve gerçekten çok çok zor bir duygu. Bu duyguyu çekenler bunu hissedenler bütün hayatlarını utancın etrafında oluşturuyorlar. Bütün kişilikleri ve stratejileri hayata yönelik utancı kapatmak için ve gizlemek için oluyor.
The Positive Aspects of Shame
---
Kimi zaman dik bir beden duruşu almakta bir utancı aslında hissetmemek için bir stratejide oluyor. utancın iyi tarafları da var. Bunu da hatırlamak çok önemli. Sanırım bir önceki videoda söylediğim şey eğer çocuk [00:03:00] utanmasa o yaşta delirebilirdi, annesi babasının ne yaptığını bilmeyen kendileri kaybolmuş öfke içerisinde.
Çok iyi çocuk yetiştiremeyen insanlar olduğunu çocuk hissetse delirecek. Çünkü çocuk içgüsel olarak hep korunmaya ihtiyacı var. Oysa çocuk ben suçluyum, hatalı benim, ben kötüyüm diye utanması daha iyi olmuş delirmesinden. Yani utanmak o durumda ne kadar acılı bir hiss olsa da bugüne kadar gelmemizi çok kez sağlayabilen bir duygu ve ilk videoda söylediğim şey şuydu utanmayan insanlar.
çok tehlikeli insanlar çünkü her şey yapabilirler. [00:04:00] Yani utanıyorsan bir empatin olduğunu duyarlı bir insan olduğunun da göstergesi. devam ediyorum. Yeni bilgilerle Sue Johnson diye bir terapist diyor ki İlişkiler açısından bakarsak, utanan kişinin ilişkiden çekilmesi çok sorun yaratıyor ilişkilerde.
How Shame Affects Relationships
---
geçmişteki utanç geleceğimizi etkiliyor. Ve eğer ki utanca bakmazsak onu şifalandırmaya çalışmazsak nesilden nesile utanç geçiyor. Çok acılı bir his. Evet, acı içinde hissediyoruz utanç olduğumuzda özellikle karın bölgesinde. Fakat asıl problem diyor Sue Johnson, [00:05:00] saklanmakta ve çekilmekte ve görülmek istememekte görülmek istemiyorsun.
ve bu işte ilişkilerde çok büyük sorun yaratabiliyor. şimdi diyor ki ben bir aileye bakıyordum. Psikolog doktor olarak ve orta yaştaki çocukları bu klinikte çok deli gibi davranıyordu. Şiddetli anzite içerisinde oradan oraya sürekli panik içinde bir çocuk. ve gerçekten ekstremzite bozuklukları olan bir çocuktu.
Sonra terapiye aldığında çocuğu ki aile terapisi yapıyormuş, ailecek oradalar. A terapiye aldığında çocuk çocuk babaya karşı öfkeli olduğunu belirtiyor. [00:06:00] ve terapist soruyor hani babandan ne istiyorsun diye çocuğa soruyor ve çocuk kollarını uzatıyor babasına doğru ve diyor ki herkes odada çok etkilendi.
Yani inanılmaz bir hareketli. Çocuk babaya doğru kollarıyla uzandı. ve herkesin nefesi kesildi. Baba donmuş.
dengesini kaybetmiş, sallanmış donmuş.
Şimdi terapist düşünsene bir çocuk, öfkeli bir çocuk, anzite içinde bir çocuk. Asıl istediği babasına uzanmak onun sevgisi, baba da bunu görünce [00:07:00] tutuluyor. Ben de bunu yaşadım açıkçası.
terapist her şeyi yavaşlatıyor ve aynııyor babayı ve diyor ki yumuşak bir sesle. destekliyor babayı yani babayı desteğe gidiyor terapist ve baba diyor ki Ne yapacağımı bilmiyorum. Ben iyi bir baba değilim diyor.
Case Study: Father-Son Therapy Session
---
hiçbir zaman nasıl baba olunur bilemedim diyor ve yere doğru bakıyor baba.
Ve düşünsene oğlun sana doğru uzandığında senin girdiğin girdap bu. Hani ben baba olmasını bilmiyorum demek ki çok kötü bir babayım. ve [00:08:00] adam diyor. Evet, buna giriyorum. Oğlum bana uzandığında bu girdaba giriyorum ve terapist diyor ki Bak diyor. Kötü bir baba olamazsın. Terapidesin oğlunda bu odanın içindesin, onunla berabersin, kötü olamazsın diyor.
Ve burada da bu sözlerle de onaylıyor babayı destekliyor babayı. hak veriyor onun da var olmasına ve diyor ki Bak oğlunun gözlerine diyor. Yüzüne bak oğlunun diyor ve adam kaldırıp başının yüzüne bakıyor. ne görüyorsun diyor. Ve baba da diyor ki üzgün gözüküyor oğlum diyor. o zaman bioterapist ona dön ve şunları söyle.
o kadar endişeliyim ki kötü bir baba [00:09:00] olduğuma donuyorum. ne yapacağımı bilemiyorum. Bunları söyle diyor. O anda da durup adam söylüyor oğluna o kadar endişeliyim ki kötü bir baba olacağım diye ve kötü bir babayım diye donuyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum diyor. Aynen bu lafları tekrarlıyor oğluna. ve orada bir dönüşüm başlıyor.
Çocuk bunu alabiliyor. Bu bir gerçeği söylemek her zaman rahatlatıyor. ve orada gerçekle temas ediyor Adam donmuş olduğunu itiraf ediyor oğluna, kendisini beceriksiz gördüğünü itiraf ediyor oğluna ve bu gerçeği söyleyebildiği için oğluyla arasında bir bağ oluşmaya başlıyor. Şimdi böyle bir adam ki bence çok [00:10:00] kişi böyle.
Yani şöyle diyeyim çoğumuz böyleyiz belirli derecelerde. karar vermiş, çok önceden karar vermiş başarılı olduğun başarısız olduğuna ve dolayısıyla kapanmış. Sadece para getiriyor. Eve karar vermiş ki benim tek iyi olduğum şey bilgisayar konusu. Ben bilgisayarı yapacağım, işime gidip geleceğim, eve para getireceğim.
ama kendimi iyi bir baba olarak görmüyorum. Sevilebilesi bir baba olarak görmüyorum, beceriksiz ve değersiz görüyorum. Dolayısıyla hiç ebeveynlik olayına girişmeyeceğim. Bunu anneye bırakacağım. şu anda düşünebiliyorum. Çok kişi böyle bir sürü kişinin babası böyle yaptı. ve belki şu anda [00:11:00] da yapıyor. Belki bir sürü anne de böyle yapıyor.
Generational Patterns of Emotional Distance
---
Çünkü o adamda böyle yetişmiş çocukken işte görevlerini yap, ödevini yap. onlar önemli ama kalkıp ağlayacaksan ve öfkeleneceksen git odana ve halledene kadar duygularını odağından çıkma. Bu şekilde yetişmiş bu adam. Yani nasıl? yumuşaklık ve sevgi ve iletişim ile gireceğini bilmiyor. Kendisi de bunu çocukluğunda görmemiş.
Şimdi bir yan not olarak ekliyorum.
Çocuklar bunu biliyorum. Çocuklar sevgi [00:12:00] gösteremeyen bu gibi. Orada bulunmaktan yani mevcut present olmaktan kaçan anne babaya çok öfkeli olurlar. şundan çıkmak istiyorum bir anlayış olarak travma illa dövüldüm ya da cinsel tacize uğradın demek değil. Bu şekilde mevcut olmayan, duygularıyla iletişim kuramayan bir anne baba ile büyümek de bir travma.
Çünkü çocuk görülmek istiyor görülmek istiyor derken duygularıyla mevcut olmak istiyor. İnsanlar arasındaki bağ sözlerle lafla değil, duygularla oluyor. ve çocuk zannediyor ki böyle bir anne [00:13:00] baba olunca hani işte ben mutfaktayım. Sen oradaki işlerini yap, ödevini yap. sonra bakalım izin verecek miyim televizyona, sonra da yatma zamanı.
Hadi bakalım. Ona kardeşinle. Hani bu çok tipik bir laf ve zararlı gibi gelmiyor. Kimse kimseyi dövmüyor. Fakat aslında çocuk orada sevilmediğini hissediyor. geri baktığımızda bu olaylara görebiliriz ki hani ebeveynlerimiz bizi sevmedikleri için böyle yapmamışlar. Resmen sinir sistemleri kopuk olduğu için böyle davranmışlar.
Yani donmuş o frozen halde anne ya da baba yani iletişim kulamıyor, duygularıyla bağ kuramıyor. Ötekiyi bir başka olarak görüyor, bir bütünlük hissetmiyor çevresiyle. Dolayısıyla [00:14:00] da o da bir tek görevlerini yapıyor. O da yemeği pişiriyor, o evi toparlıyor. Baba işine gidiyor, parayı kazanıyor. Herkes görevlerini yapıyor.
Ama kimse aile içerisinde duygusal olarak bağ kurup o sevginin güzelliklerini yaşamıyor. Dolayısıyla o kopukluk var yalnız hissetme hali aile içerisinde sürüyor. bu ebeveynler büyük bir ihtimalle kendilerini kötü ebeveyn olarak görüyorlar. Yani diyorlar ki ben beceremiyorum. Şahsen ben de buna çok giriyorum.
David gidiyor şimdi Istanbulda ve sonra üç hafta yalnız kalıyorum. Diyorum ki ben yapamıyorum David ev darmadan çocuklara bakmaktan sıkılıyorum. Ben beceriksiz bir ebeveynim. lafını kendi içimden geçirdiğimi fark [00:15:00] ediyorum. Tabiki bu da ne yapıyor? Seni utanca sokuyor ve o utançtan da daha da az bağ kurabiliyorsun çocuğunla o şekilde bir girdaba girmiş olabilir kendi ebeveynlerimiz.
Understanding Our Parents' Limitations
---
yani. ailemize baktığımızda hani niye annem böyleydi? Niye babam böyleydi? Niye beni yeterince sevmediler diye onları suçlayacağımıza bir başka bakış açısıyla bakabiliriz ebeveynlerimize. ve kendi utançları ve yetersizlik hisleri içerisinde boğuldukları için ancak bu kadar yapabildiklerini tanıyabiliriz ve kendimize de hatırlatabiliriz ki benim de içimde bir kötülük, bir suç yok.
Sırf sinir sistemleri böyle olduğu için [00:16:00] ben böyle hissettirildim küçükken. Şimdi yine geçiyorum bu video serisindeki bilgilere.
iletişim konusunda özellikle yakınlarımızla çok fazla varsayım oluyor. Yani ötekinin aklından ne geçiyor hep tahmin ediyoruz. Nasıl hissettiğini tahmin ediyoruz ve gerçekten bilmiyoruz neler oluyor. ve gerçekten o utandığımız hale ve utandırıldığımız hale odaklanırsak görmeye başlıyoruz ki utandıran kişi.
asıl acı çeken kişi.
kendisi çelişki ve mücadele içinde kendisiyle ve [00:17:00] ızdıraplı bir insan. ve derinden baktığımızda o kişi seni utandırdıysa cinselliğin konusunda utandırdıysa görüntüm. konusunda utandıysa senin zekan konusunda seni o zaman büyük bir ihtimalle o utandıran kişinin iç sesi çok sert. O iç sesimiz genelde bir başkasının sesi oluyor.
Mesela terapide o seni utandıran iç sesini incele dendiğinde genelde bir başkasının sesi çıkıyormuş. Yani annemin bana dediğini hatırlıyorum çeki düzen ver kendine öyle çıkma sokağa ya da kapat göğüslerini da miniyek giyme, utanmıyor musun? ya [00:18:00] da geri zekalı mısın sen? Niye kötü not aldın? Yani bu tarz utandır utanma sesleri
biri bize söylemiş oluyor ya bir ebeveyn. ya bir öğretmen ya da bir başkası bir yetişkin, yani güç otorite verdiğimiz biri bize söylemiş oluyor. ve bu bir kaynak olmaya başlıyor. Buradan kendimizi içselleştirip bu sesi utanmaya başlıyoruz. Ama o utanma anına geri gidersek ve bakarsak söyleyen kişi, büyük bir ihtimalle o utandıran kişi.
yirmi dört saat kendine bunları söylüyor.
Mesela burada bir örnek vermiş. abileri alay ediyor. Sen işte. [00:19:00] erkek değilsin. Bak ne giydin? Erkek değilsin. Sen böyle yapıyorsun. Erkek adam değilsin. bunu söyleyen kişi sürekli Yeterli bir erkek olmadığı için utanç içerisinde ve acı içerisinde, dolayısıyla ağzından bu laf çıkabiliyor. Yani utançtan çıkmamızın bir yolu utandıran kişinin ne kadar ızdırap içerisinde olduğunu tanımaya başlamak da oluyor.
Yani utandırıldıysak annemiz, babamız tarafından. düşünün ki onlar ne kadar acı içerisinde yaşıyorlardı ve kendileri ne kadar ızdırap içerisindeydiler.
[00:20:00] John Borysenko diye bir kadın. diyor ki şimdi bir metot geliştirmiş çoğu insan. ömrü boyunca annesinin babasının kabul edeceği bir insan olmaya çalışıyorlar. ya da ömrü boyunca annesine babasına tepkili bir insan olarak yaşıyorlar ve çoğu gerçek benliği ile bir iletişim kuramıyor. Şimdi ben de yoga eğitimleri verirken hareket öğretmekten ziyade hareket vasıtasıyla nefes ve meditasyon vasıtasıyla Benim de amacım budur.
Yani sen kimsin ve ne istiyorsun? Ve onunla bir iletişim kurmaya başlamak, mütemadiyen başkalarını beğendirmek ya da başkalarına tepkisel olarak yaşamaktan ziyade. Ve bunu biz [00:21:00] küçük bir çalışma olarak yapıyoruz. Aslan ve deve çalışması deve her şeye evet diyen kişi. Hiç çelişkiye girmez, hep uyumludur ama hep başkalarının dediğini yapar.
Aslan da her şeye hayır diyen kişi ve o da hep tepkisel yaşar kendi özgürlüğünü ilan eder gibidir. Ama o da aslında ötekiye muhtaçtır çünkü tepkisel haldedir ve amacımız o içimizdeki daha spontan ve içten halimizi bulmak. A bu kadın da aynı şeye yaklaşmış. Eminim başka bir metodu bu metoddan bahsetmiyor.
Daha çok teorisinden bahsediyor. Diyor ki bu aslında metodu biraz anlatıyor diyor ki önce bir sıra liste yapıyoruz, inançlarımıza dair. ve [00:22:00] inanç ve davranışlarımıza dair bir liste yaptığımızda bakıyoruz. Bunlar gerçekten. bizim gerçeğimiz mi yoksa anne babanın gerçeği mi bunlar ve sonra inceliyoruz diyor.
Bu inançlar ve davranışlar ilişkilerimizi nasıl etkiledi ve sonra belirli bir noktada da bir öfkemizi çıkartıyoruz diyor. Böyle yastığı döverek vesaire. Sonra da bir empati oluşmaya başlıyor. Anne babamızın nereden geldiğini ve niye böyle olduğunu tanıyoruz ve diyor. Görüyoruz ki aslında herkes ingilizcesi şöyle everyone.
Yani herkes suçlu bir nevi ama suçlanacak. kimse yok. Yani hepimiz bu hataları yapıyoruz ama suçu tek bir kişiye [00:23:00] bağlayamıyoruz. Onu tanımaya başlıyoruz. Hepimiz en iyisini yapabiliyoruz. Yapabileceğimizin. ve diyor ki anlayış göstermemiz gerekiyor. annemiz, babamız da nereden geldiler? Onlar nasıl bir inançla ve bir ortamda büyüdüler ki onlar da bize karşı böyle davranmak durumunda kaldılar.
Yani utancını artık içselleştirmiyorsun. utancını çıkarıp hani yerleştiriyorsun diyorsun ki Evet annem babam beni utandırdılar. Öğretmenlerim utandırdılar beni. Ama onları da suçlayamıyorum. Çünkü onlar da belirli bir ortamda ve belirli inançlarla yetiştiler. Hatta kendileri büyük acı içindeydiler. Ve bu anlayışı geliştirmeye başlıyoruz.
[00:24:00] Ve bu anlayış gelişince inşallah. artık biz de kendi ilişkilerimize ve bir daha ki nesile bunu aktarmıyoruz. Bill O'Hanlon diye bir doktora geçtim şimdi. Şimdi o da diyor ki ben çocukken çok zor utandırılmış bir çocukluk geçirdim ve ne zaman The Waltons diye bir Amerikan dizisi izlesem sonunda ağlıyordum.
Neydi bu dizi işte sekiz çocukluk bir aile işte bir araya geliyorlar işte günü böyle böyle güzel geçiriyorlar, sorunlarını çözüyorlar ve en sonunda da her dizi şöyle bitermiş herkes birbirine İyi akşamlar, iyi akşamlar, iyi uykular, iyi uykular diye diye hepsi güzel gecelerini kapatıp ışıklar kapanırmış ve her [00:25:00] seferinde bu terapist küçüklüğünde oturup ağlarmış bunu izlediğinde.
Niye? Çünkü tam tersiymiş kendi ailesinin. O kadar tenkitle dolu ve hiç iyi kalpliliğin olmadığı bir ailedeymiş ki. O yüzden de o da bu metodu kullanıyormuş. Bu terapis diyormuş ki hangi televizyon dizisi size dokunuyor ve niye? bunu terapi yöntemi olarak kullanıyor. Ve böylece utancın nereden geldiğini görebiliyoruz.
Ben de küçükken kıskanırdım başka aileleri. böyle başka bir şey var. Orada bizde olmayan gibi hissederdim. Ee küçüklüğümde hep o [00:26:00] yalnızlık hissiyle, yani kendi ailemin içerisinde tenkit edilme ve yalnızlık hisleriyle büyüdüm.
O yüzden büyük ihtimalle çok erken yaşta yoga, meditasyon vesaireeye girmek zorunda kaldım. Kendimi o derin utanç dediğim gibi dövülmedim, tacize uğramadım. Allah a şükür o açıdan çok iyi bir ailede. yetiştim. Ama o duygusuzluk ve duygusal iletişim ve mükemmel olma isteği de vardı. Ve büyük bir ihtimalle kendi ailemin içinde bulunduğu kendi yetersizlik hisleri vardı.
Onu şu anda çok iyi anlayıp saygı duyuyorum. Ama bakın birçok böyle bir durumdan gelen çok kişide bir şifacı oluyor bir şekilde bir yogaya giriyor, terapiye giriyor. Yani o bir sürü [00:27:00] önceki yayınlarda bahsettiğim bir yörünge olayı vardı. Hani travmaya çok yakınsan yörüngen belki kötü etkileniyor hayatın ama yörüngeyi uzaklaştı.
yine o yaşadığın travmada hayatında pozitif adımlara yol açabiliyor ve kendimde öyle hissediyorum. Hani mesleğimi çok seviyorum ve severek ve insanlara hep yardım etme isteği var. Çok derinden çünkü kendime belki küçüklüğümde yardım etme isteği vardı.
ve
Zindal Segal diye bir terapiste geçtim şimdi. bu utancın başka bir yönü de çok korkup. bu olayı. insanlara anlatma korkusu. [00:28:00] Yani kendini açma korkusu büyük bir yönü oluyor utancın. Hatta farkında bile olmuyoruz. Yani o olayı ve o utancı çok derin bir yerlere kapatıyoruz. Bütün hayatımızı ve kişiliğimizi onun etrafında şekillendiriyoruz ki o olay ortaya çıkmasın diye ve şöyle bir hastam vardı diyor.
Bir hastam, bir muhasebeci ama çok çok iyi bir firmada top bir firmada bir muhasebeci önemli bir işi var, iyi bir maaş alıyor. Ve bu adam sürekli korku içinde şirkette beni keşfedecekler. Bir hatamı bulacaklar diyezite içerisinde yaşıyor. Ama bakarsak da şirketteki tarihçesine. henüz böyle bir hata falan da yapmamış ama korku içinde yaşıyor.
çocukluğuna geri dönüyoruz. Bu [00:29:00] kişi çok atletik, çok sporcu bir ailede kilolu bir çocuk olarak büyümüş ve hep alay etmiş aile fertleri onunla kendisini yetersiz hissetmiş ve kendisinin görülmediğini hissetmiş aile içerisinde. Ve bu hisler işte şimdi iş yerinde de ortaya çıkmaya başlıyor. şimdi görüyoruz ki diyor.
Zindal Sega diye bir terapist, bir terapist olarak bunları bilsen bile. böyle pat diye söyleyince hastaya hiçbir şey olmuyor yani. A işte çocukken ailen senle alay etti kilon yüzünden kendini yetersiz hissettin. Şimdi iş yerinde de o yetersizlik ortaya çıktı. Gör işte bunu ve geçsin. Böyle olmuyor. bu boyutta [00:30:00] entelektüel boyutta terapi olamıyor.
bedene inmesi lazım. o yüzden.
Önceki yayında Dan Seagal'ın dediği gibi terapistle bir güven ilişkisi oluşması gerekiyor. Yani o hasta yani bu durumda çok büyük bir hasta demek istemiyorum ama hani anzite endişeden dolayı doktora giden terapiste giden hasta kendini müthiş güvende hissetmeli. Bunun içinde bir yan not koyuyorum.
Mesela David hiçbir tanıdığına ve arkadaşına terapi yapamıyor. Yasak kendi ekolünde. Çünkü arkadaşınsa büyük ihtimalle [00:31:00] büyük utancını ya da yaptığı ya da hissettiği ya da deneyimlediği zor bir şeyi sana açmayacak, etrafında dolaşacak. O yüzden terapistinin gerçekten hani normal hayatından ayrı özel olarak gittiğin.
senin tanıdığın kimseyi tanımayan biri olması tavsiye ediliyor. Hatta şöyle görürse hastasını burada ispanyada yaşıyoruz. Ispanya da mesela hastaları var. görürse lokantada ve biz ailecek o lokantaya girecektik. çıkıyoruz, girmiyoruz oraya. Çünkü o hastanın beni bile görmesi, ailesini görmesi David in hemen bir takım yargılama sistemlerine ve korkulara geçebiliyor.
Dolayısıyla da hani terapistin çok ayrı biri [00:32:00] olması ki yüzde yüz güven içinde hisset. Hani hiç benim dediğim bir laf kimseye gitmeyecek. Bu aramızda kalacak. Bunlar çok önemli. ve kendi fikrim hani aile diziminde bunu çok yapabiliyoruz. Bence çok kötü bir şey. Hani aile diziminde onunda böyleymiş şöyle konuşuluyor aralarında insanların böyle öğrendik.
Yani sistem olarak bunun iyi olmadığını düşünüyorum. Çünkü utanç konusunu işledikçe. resmen biyolojik olarak diyorlar ki utanan kişi bunu bir hissetse, bir duysa daha da utancın içine kitleniyor. Yani olu ortada terapi yapılması, herkesin önünde bunların ortaya çıkması, bilgi istemiyoruz, şifalanmak istiyoruz.[00:33:00]
Biliyorum ne oldu ailemde çok önemli olmuyor şifalanma yolunda. Daha çok o biyolojik ve fizyolojik sinir sistemindeki dönüşüm daha önemli oluyor. Dolayısıyla. işte arkadaşın arkadaşa terapi yapması, utanç konusunu ya da ailedeki özel şeyleri ortaya çıkarmasının çok faydalı olacağını düşünmüyorum.
Eğlenceli olabilir ve entelektüel olarak bilgi ediniyoruz ki o da bir derece kesinlikle faydalı. Hani kendini suçlamamak için faydalı olabiliyor. A işte şöyleyim çünkü annem böyleymiş ya da ailemizde böyle birşey olmuş. Ama gittikçe kendimle aile dizimi öğrendiğim yöntemden biraz çıkmaya başlıyorum ki düşünmeye başlıyorum ki hani utanç tetiklenecekse bunun ulu orta yapılmaması ve [00:34:00] çok daha büyük güven ortamları içerisinde şifalanmanın olması gerekiyor.
utanç yoksa belki önemli değil. Hani ben özellikle utanan kişilerden bahsediyorum ki kendim de çok utanç taşıyan bir kişiyim. Hani o grup ortamlarda tamamıyla çekilip donabiliyorum ve bu da yeni fark ettiğim bir konu.
dolayısıyla diyoruz işte güven olması çok çok önemli terapist ve hasta arasında ki çekilmeden hani o donmuşluk ve kopukluk halinden değil de içten bir şekilde bahsedebilsin o kişi olaydan. ve bu hast da bu muhasebeci olan bu hasta da diyor ki anormal dikkatliyim diyor şirkette. Hani [00:35:00] kimse beni görmesin, içimi görmesin diye anormal dikkatli davranıyorum diyor.
Doktor da diyor ki Peki ya ortaya çıksan yani ya öğrenseler senin hakkında gerçekten. bunu bu hisse girebilir misin? ve bunu da küçüklüğünle bağlantıya koyabilir misin diyor. Yani insanlardan kendini daha düşük ve daha daha az yeterli, yetersiz hissettiğin o hissine bağlayabilir misin diyor. Ve bu entelektüel bir bağlantı değil, kendi bedeni içerisinde duygularıyla bir bağlantı kurmaya başlıyor.
ve tolere edebilir. Yani tahammül edilebilir bir ortamda oluyor bu. Yoksa sırf entelektüel bir boyutta olsa duygularını tahammül edemeyecek o [00:36:00] kişi ve pek bir işe yaramayacak terapi. Evet, şimdi.
biraz daha okuyup aslında otuz altı dakika oldu. Okay, bu bu hazırladığım bölümü bitirip meditasyona geçeceğim. Şimdi Elisha Goldstein diye bir terapiste geçiyorum. Çok kontrolcü aileler çok utanç yaratabiliyorlar. şöyle aileler kurallar böyle. Sen farklı düşünüyor olabilirsin ama böyle yapılacak kurallar var.
Kontrol altında yaşayacağız. Mesela bu Alicia Goldstein'in hastası çizgi film ve çizgi film karakterlerine bayılıyor. Ama ailesi için olan önemli [00:37:00] şey ev ödevi ve notlar. Dolayısıyla ne zamanki çizgi film karakterlerine onlara doğru dalsa annesi onu azarlıyor. ve aile içerisinde her zaman sanki walking on eggshells deniyor ingilizce yani böyle hani cama basacak gibi dikkatli yürümek zorunda ailesi içerisinde.
Çünkü kendi istediği gibi davransa aile içinde azarlanıyor. bu küçüklüğü. Bakın dövülmekten, tacize uğramaktan bahsetmiyor. Çok zannediyoruz ki iyi bir şey. Kontrol halinde kurallı bir aile olsun, çocuk yerini bilsin. Bakın bu utanç yaratmış. Bu çocukta ileri şimdi gidiyoruz zaman içerisine yetişkin oldu.
Bu kişi sanata bayılıyor. [00:38:00] Şimdi bir adam olmuş sanata bayılıyor. ama suçlu hissediyor. Buna bayıldığı için. ve depresyon ve anzite hisleriyle boğuşuyor. bütün bir kitap dolusu kütüphane dolusu sanat kitabı var. Hiçbirini açamıyor. Hiçbiri okunmamış.
oynamayı bir utanç olarak algılıyor. ve yok. Pardon, yanlış söyledim. Şimdi terapi olarak oyunu sunuyor. Bu terapist diyor ki getir birkaç sanat kitabı getir koyalım terapi seansına beraber bir oyun gibi bakalım bu kitaplara ve o an bile bu hastada. elleri terlemeye başlıyor. Kalbi gümgüm atmaya başlıyor.
Yani stres tepkisi gelmeye başlıyor. [00:39:00] mindfulness nefes meditasyonları, nefes çalışmaları yapılıyor. biraz sakinleşiyor. Ve yavaş yavaş bu suçlu hissetme sanatla ilgilendiği için suçluluk hissetme hislerinden çıkmaya başlıyor, hatta galerilere bile gitmeye başlıyor. Fark ediyor galeriye bile gittiğinde midesi kasılıyor, kötü hissediyor.
şöyle bir olay var bu adamda ve birçoğumuzda bence foreboding joy. Yani kendine iyi hissetmene izin vermiyorsun. Çünkü iyi hissedersen bir şeyden çok zevk alırsan kötü bir şey olacak. Yani o oynamaya başladığından çizgi film [00:40:00] karakterleriyle annen gelip seni azarlayacak. sinir sistemi buna alışıyor. Ne zamanki çok zevk aldığım rahat hissettiğim bir şey yaparsam kötü bir şey olacak.
Yani hep negatif bir şey olacak diye arıyor oluyorsun. zevk aldığında buna foreboding joy deniyor. John Borenskiye geri döndük. O da diyor ki ben de çocukken Yahudi bir aileden geliyorum ve yürürken annemin yanında çocukken biri gelip A ne güzel çocuk dediğimde annem. diye son omuzunda tükürürmüş. bu da nazar değmesin diye.
Yani iyi bir şeye odaklanırsan. nazar değecek. Bakın ne kadar derin. [00:41:00] işlenmiş bu her kültüre Yahudiler, Almanlar, Türkler, Müslümanlar, herkes dünyanın her yerinde hani nazar değecek fazla fazla zevk almayalım bir şeyden diye. Yani iyi bir şey olunca bundan zevk alırsan o zaman gelip senin elinden bu şey alınacak.
Şimdi bu tarz bir utanca girmiş bir kadın. Yeni bir iş başlatıyor. Çok zeki bir kadın, parlak bir kadın. Ama bu işte utanç içerisinde ve hep kendini sabotaj ediyor. Yani ne zamanki reklamını yapacak kendisinin? E kendini güçlü olarak işte ben bunu iyi beceriyorum, bana gelin diye reklam yaparsam hayal kırıklığına uğrayacak müşteriler ve kötü olacak diye korkuyor.
Forebing joy. ve [00:42:00] bu da bir örnek. Şimdi. bu terapistle diyor ki Ne zaman ki bu geldi bu his? diye tükür soğumuzun üzerinden ve nazar değmesini uygula istiyorsan diyor. Daha rahatlatacaksa kendini. E bu kendini güçlü bir şekilde promosyonunu iş yerinde yapmayı yardım edecekse bu tekniği uyguluyor diyor.
Uyguladıyor. Ve bu da şuna dönüyor Whatever works yani senin kötü hissetmeni, utanç içinde olmanı, kendini sabotaj etmeni önleyecek hani Ne varsa onu yap. Hani eğer ki bir ritüel varsa ya da şuna dokunayım ya da sol omuzundan tüküreyim ya da tahtaya vurayım hani seni rahatlatacaksa da eğlence olarak hani hafife alacak şekilde bunu, onu [00:43:00] da yap diyor bu terapist.
Peter Levine's Insights on Shame
---
şimdi çok önemli bir yerine geçiyorum. E diğer terapistler de önemli ama bizim tanıdığımız ve daha önce bahsettiğim travma olayında çığır açan Peter Levin utanç hakkında şunu söylüyor ne hissedersek diyor. Peter Levin. Bunun bedensel bir yönü var. Bunu biliyorduk zaten travmada. Hatta duruşun nasıl hissettiğini o kadar etkiliyor ki bir kişi travmaya uğradığında.
yıkılıyor duruşu. ve öteye bakıyor. Göz bakış başka yere gidiyor ve artık iletişime giremiyor. ve utanç da böyle bir şey. Hatta utanç bunun çok çok yüksek derecede bir travma olarak [00:44:00] algılanıyor bedene. Tekrar söylüyorum, kaç savaştan bile ötede kişi tamamıyla diye enerjisi çekiliyor. Bu alt bedende yaşanan bir şey, bacaklar.
neredeyse kopuyor. kişi iletişimden kopuyor, donuyor, hareketsiz oluyor ve hissedemez hale geliyor. Bu utancın biyolojik etkisi. Şimdi bu çok ilginç geliyor çünkü yogaya da çok bağlayabiliyorum bunu. Utanç içinde olan birine güler yüzde biri yaklaştığında o kişi Daha da utanca giriyormuş. ok. Normalde yani utanç içinde olmadığında güler yüzde biri yaklaştığında prefrontal cortex bu neokorteks [00:45:00] yanma signalleri veriyor.
Yani elektrikleniyor. Utanç içinde olan birine güler yüze yaklaştığında neokortekste hiçbir hareket olmadığı gibi. paralize, imobilite bölgeleri beyinde elektrikleniyor. Yani hareketsizlik donma, paraliz olma. korku terör. O bölgeler yanmaya başlıyor. Utanç içinde olan birine. güler yüzü biri yaklaştığında.
utanç içinde olan birine yardım etmeye çalıştığında o kişi daha da teröre giriyor, daha da utanıp kapanıyor.
Ne [00:46:00] kadar çaba olursa o kişiyi utancından çıkarmak için ya da yardım etmek için o kişi daha da utanca giriyor. ve bunu bu bana
çok şey açıkladı. Peter Levinin bu açıklaması yogada. Mesela ben utanan biri olarak genelde yoga derslerine gittiğimde arka bir yerde otururum. Görülmek istemem. yogayı çok severim. çok bayılırım. Her yoga dersine bayılırım. Hani sevmediğim bir yoga dersi yok diyebilirim. bedenimle çalışmayı seviyorum.
Müthiş, haz veriyor ve iyi hissettiriyor. Fakat hoca ismimi söylerse Zeynep derse herkesin önünde. ben teröre giriyorum. birdenbire [00:47:00] herkes bana bakacak. Herkes nerede olduğumu biliyor. Ve zaten zorluk çeken biri olarak hani grubun önünde bacağımı kaldıracağım, pozlara gireceğim. Bu zor gelen bir şey benim için.
Bunu yaptığımda ve biri bana ismimi söyleyip birşey güler yüze yaklaşırsa benim için hani o da dönmeye başlıyor. Yani kendimden kopuyorum. Artık o yoga boyunca bir şey hissetmiyorum. sırf pozları robot gibi yapıyorum. Yeterki o sınıf içerisinde rezil olmayayım. Hani yapamadığımı görürlerse rezil olacağım.
Çünkü bir de hocayım hoca olmayı bırak tanınmış saygıdeğer bir yoga hocasıyım ve ya pozu yapamazsam ya da bilmem ne o öyle geçiriyorum. Bir buçuk saati yani hiç yoga olmuş olmuyor. [00:48:00] Benim için yoga hani hoca bana karışmasın. direktifleri versin açık bıraksın alanı istemezsem yapmayayım istiyorsam yapayım pozu ne kadar kendimi iteceğimi ya da ne kadar az yapacağımı kendim karar vereyim.
O şekilde olunca ben ancak hissediyorum. Bir bağ kurabiliyorum. Bunu bilmek çok önemli oldu benim için çünkü. birçok metod da hani illa güler yüzle yaklaşıp herkese sınıfta böyle gördüğünü belirteceksin ve herkese koşa koşa yardım etmeye çalışacaksın gibi bir tavır da olabiliyor. Yoga hocalığa dair bunu görüyoruz ki Peter Lev in ve resmen biyolojik olarak yani ölçüyorlar insanlardaki tepkileri.
[00:49:00] herkes için bu metod işe yaramıyor. Hatta çok kişiyi daha da utanca ve travmaya sokabiliyor. hatta diyor ki Peter Levin ben terapi uyguladığında bile sandalyeleri karşı karşıya oturtmuyorum. Kırk beş derece açıyla oturtuyorum birbirine ki hastam. illa benle böyle sürekli bir iletişim içinde olmak zorunda değil, kendine de çekilebiliyor ve içselleşebiliyor.
Çünkü utanç içinde ve o anda çekilmek isteyen birine kontak zorla kurmaya çalışırsan o hiç o kişiye yaramıyor. utancın da bir postürü var ve o kişi utanç postürüne kitlendiğinde başka hiçbir [00:50:00] his duyamıyor. önce postürü değiştirmek gerekiyor ki o kişi açılmaya başlasın.
şu da utanç hissetmek istemeyen birinin tepkisi. Yani ay kambur oturdum, dik oturayım. diye o şekilde geçmekte utancını atlattın demek değil. Yine kopuk oluyorsun. Peter de bir terapist olarak diyor ki Çök. Böyle misin? Bırak kendini tamamiyle bırak rahat hissettiğin noktaya kadar. Yani yumuşakça daha da o çökme haline giriyorsun.
Bakın yine yogadan [00:51:00] alışılmış yoga tekniklerinden ne kadar farklı? hani birçok kişi çökük geliyor yoga dersine ama hatta ellerle düzeltilip hani dik o tür dendiğinde o kişi aslında açılmış olmuyor duygusal olarak hani belki bedensel olarak açılıyor ama duygusal olarak hala çekilmiş durumda oluyor ama utancını hissetmemek için o şekle geçiyor.
Peter Levin diyor ki Gerçekten utançtan çıkmak için yavaş ve mindfulnessla farkındalıkla izin veriyorsun ve daha da arttırıyorsun o duruşu ve nerede dinlenebildiğine bak diyor. sonra bir bak kendiliğinden geri geliyor mu postür diyor. Eğer ki kişi [00:52:00] çökükse tamamıyla ümitsiz hissediyor, enerjisi yok. ama kendiliğinden o kişi kendiliğinden ve bu da Skinner releasing tekniğe dönüyor.
John Skinnerin dedikliğine dönüyor. kişi ancak kendiliğinden değiştiğinde değişiyor. biri gelip omuzlarını düzelttiği için değişemiyor. Yani organizma bütünsel olarak dönüşüyor. emirlerle değil. Dolayısıyla o kişi kendi haline bırakıldığında ve o halden yaptığı birtakım pozlar da olabilir yogada, hareketler de olabilir ama kendiliğinden açılmaya başladığında işte o zaman utanca bakabilecek güce geldi.
O zaman terapi [00:53:00] işlemeye başlıyor diyor. Yani utanç içinde olan birine diyor ki Don't approach a shame kindness.
Yani iyilikle ve yardımseverlikle utanca yaklaşma diyor. o kişiyi kendi haline bırakmak. daha faydalı olabilir. bir saate yakın konuştum. şimdi meditasyona geçiyorum. ve çok uzun bir konuşma oldu. Lütfen kalkıp hareket edin ve istiyorsanız bir su için ya da tuvalete gidin başlamadan önce.
Guided Meditation Practice
---
oturuşunuz rahat ve dik bir oturuş ve bunu hep deneyerek buluyorsunuz. Yani her gün, her gün oturarak kendiniz için [00:54:00] farklı şeyler deneyerek. rahat bir oturuş bulabilirsiniz. Oryantasyon yapacağız kısaca. Yani gözlerin oda içerisinde dolaşmalarına izin veren
gözlerin ilgisini çeken bir şey gördüğünüzde gözler orada dinlenebilirler.
Baktığınız şeyin dokusunu inceleyin, üzerinde ışığın yansımasını fark edin.
Etraftaki nesneler şekillerle ilişkisini gözlemleyin.[00:55:00]
merkeze dönün hareketsiz oturacağız. Beş aşamalık meditasyon gözler açıksa yumuşakça bir noktaya odaklanabilir.
aşama bir. nefesten. sonra sahip. yani nefes al. nefes var bir.
nefes nefes var. İki.
nefes sağol. nefes var, üç vesaire. nefesiniz doğal haliyle olsun müdahale [00:56:00] etmeye çalışmayın. ona kadar sayarsanız yine bire dönün. dikkatiniz dağılırsa yine bir ile saymaya başlayın. amacımız çok çok saymak değil. Saymayı bir araç olarak kullanıyoruz. nefesi fark etmek için, bedendeki duyumları fark etmek için.[00:57:00] [00:58:00]
Ona kadar sayarsanız yine bir ile saymaya başlayın.[00:59:00]
aşına iki bu seferde aldığınız nefesten önce sayın yani. bir nefes al. V.
iki nefes al. vaa.
üç nefes al ver vesaire. Birinci ve ikinci aşama arasındaki çok az fark. Birinci aşamada boşalan nefesin sonunda sayarken [01:00:00] şimdi de aldığınız nefesin başında sayıyorsunuz. Bu az fark daha da çok detay algılamaya başlamanız için nefesin etrafında. ona kadar gelirseniz bire dönün. Dikkatiniz dağılırsa bire dönün.
sayıyı bir taşı, bir gölü bırakır gibi. nefesten önce bırakın.[01:01:00] [01:02:00]
dikkatiniz dağılırsa yine bir ile saymaya başlayın. dikkatin dağılması çok normal. Bu konuda utanmaya, kötü hissetmeye gerek yok. Zihnin doğası bu. Sürekli düşünmek. ona kapılıp gitmek çok normal. Fark ettiğinizde yine bire dön.[01:03:00]
üçüncü aşama. yine nefes de kalın ama artık saymayı bırakın. nefesin tüm detaylarını gözlemlemeye devam edin. burun deliklerinden girişi çıkışı. solunum yolundan geçişi. Göğüs kafesi ve karın bölgelerinde yarattığı hareketinde
nefesten kaynaklanan her türlü duyumu. mindfulness ile [01:04:00] gözlemleyin yani. açık, nazik ve yargısız bir dikkatle. hani nefesimi yanlış alıyorum. böyle olmamalı. diye düşünceler gelirse görün o düşünceleri inanmayın. mindfulness ile kalmayı araştır.[01:05:00] [01:06:00] [01:07:00]
dördüncü aşama sadece burunda nefesi gözlemme. sadece burunda. burun deliklerinden girerken nasıl bir ısıda, nasıl bir hızda? burun deliklerini terk ederken daha ılık. belki farklı bir hızda. Sağ ve sol burun deliği arasındaki duyumlardaki fark, havanın üst dudak ile teması nasıl hissediyor? burunda nefese odaklı.[01:08:00]
Belki kendi utancınız ile ilgili. birtakım anılar, birtakım duygular belirdi bu konuşmaların sonunda. meditasyon her zaman güzel bir yer. etraflıca buna bakmak için. Belki olayın kendisini hatırlıyorsun. Belki birçok olay var. Belki bir kişi var. Belki kişi ve olay hatırlamıyorsun ama duygusu var. ona tolere.
Ona tahammül edebiliyor musun? nefesine odaklanarak. Bir bak.
şimdi bir sürü sebebini [01:09:00] öğrendik. Utancın utandıran o ki de. kendisiyle savaş içinde, tenkit içinde, kendi hayatı da ızdırabı kendini yetersiz hissediyor. Onu görebilir misin? Belki kültür öyle. Belki kadın olarak utandık sırf kadın olduğumuz için.
o zamanda yalnız olmadığını hatırla. Bu utancınla bir kadın olarak cinselliğinle utanmakta. yalnız değilsin.
ve hayatı [01:10:00] kutlamaya açık olabilir misin? utanma. Olmasa nasıl onurdu ve hayatı, o zenginliği, her türlü duyguyu ve hali kutlayabilir miyiz?
burunda nefes.[01:11:00]
son aşama Zen sadece otur, hareketsiz otur. Artık herhangi bir şeye odaklanmaya çalışma. dikkat. Kimi zaman dışarıdan bir ses geliyor, ona yöneliyor. kimi zaman içinden bir acı. bir karıncalanma duyuma gidiyor. sonra bir anı, bir düşünce. sonra yine nefes. Dikkatin oradan oraya dolaşmasına izin ver. [01:12:00] ve onu gözlemle bir film izler gibi.
nasıl beyaz perde filmin içeriğinden etkilenmiyorsa? Biz de iki boyutta varız B içerik boyutu, duygular, utanmalar, anılar, bir geçmişimiz var, zaman ve alan içerisinde varoluşumuz. Öte yandan da onu gözlemleyen. hiç etkilenmeyen o tanık. o gözlemci ile özdeşleşebilir misin?[01:13:00] [01:14:00] [01:15:00]
Evet. Yirmi dakikalık çalışma burada sona erdi. Ee çok teşekkür ediyorum. Bir saat on beş dakika olmuş bu yayın benimle kaldığınız için ve dinlediğiniz için. Ee yine utanç konusunu bir dahaki yayında da devam edeceğim. ve
Istanbul da bulunuyorum. Bu yayın görüntüye girdiğinde inşallah sizinle reset programımızdan da görüntüler paylaşacağım. Çok teşekkürler. Lütfen Instagram hesabımı da takip edin. [01:16:00] Zeynep Aksoy Reset görüntü resimleri oradan paylaşıyorum, iyi akşamlar size.